- güvenmek
- 1) цыхьэ фэшIын/дзыхь хуэщIын2) ЩЫГУГЪЫН
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
güvenmek — e Güven duymak, güveni olmak, itimat etmek Bu işte size güveniyorum. Kendimi kuvvetli görmek biraz fazla kendime güvenmek olur. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
bileğine güvenmek — gücüne veya hünerine güvenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruğuna güvenmek — isteklerini yaptırmak için yalnızca bedensel gücüne güvenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesesine güvenmek — parasına güvenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
güven duymak (veya beslemek) — güvenmek, inanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
emniyet etmek — güvenmek Hele emniyet ettiğim birkaç uyanık arkadaşla bulunduğum zaman bülbül gibi ötüyordum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
itimat etmek — güvenmek İtimat edilir, kanundan, hukuktan anlar birisine umumi bir vekâlet vereceğim. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
işenmek — güvenmek, inanmak I, 202 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
UCB — (Ucub) Kibir, gurur. Kendini beğenmişlik. Ameline, yaptıkları işe güvenmek. * Varlığı nâdir olan şeyi görünce istiğrab etmek hâli. * Yabancı kadın taifesiyle beraber oturmak ve konuşmaktan pek hoşlanan.(Arkadaş! Ye se düşen adam, azabdan… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bilek — is., ği 1) Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm Sonra bileğini avucumun içine alarak nabzını sayıyorum. R. N. Güntekin 2) mec. Güç, kuvvet Birleşik Sözler bilek damarı bilek güreşi bilek saati demir bilek ayak bileği … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayanmak — e 1) Bir yere yaslanmak, kendini dayamak Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor. M. Ş. Esendal 2) nsz Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak Bu kumaş çok dayandı. 3) Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar… … Çağatay Osmanlı Sözlük